8 Mart 2012 Perşembe

MİS GİBİ” BİR ÖSS YAZISI



Önceki gün saygı değer büyüklerime, dün bana, bugün sana, yarınsa bir başkasına. Bu “sınav” denilen illet farklı kılıklarda hangimize yetişmedi ki.
Beni karşılayan ÖSS’ydi vakti zamanında, ergenliğimin en kıytırık zamanında. Pusuya yatmış gibiydi. O günün şartlarına göre iyi giyimliydi. Seninki YGS-LYS. Şimdi çok daha şık, daha afilli. Adı bile daha karizmatik, modern zamanın çift isim koyma modasına uymuş gibi.
Biraz soğuk, biraz kasvetli sanki; aşılması gereken KAF DAĞI misali deme. Tipine bakıp aldanmamak lazım. Önce tokalaşıp, tanışmak derdini anlamak gerek adamın.

-Adın nedir kardeş senin?
-LYS abi YGS-LYS ama sen kısaca ÖSYS de.
-Tipin çok kayık be kardeş, biraz ürkütücü sanki.
-Perdelerimi indirdiğimde kedi gibiyim abi.
-Derdin ne anlat bir ÖSYS kardeş, anlat ki derdine derman olayım.
-Büyüksün abi! Ver elini öpeyim. ?

Demese de…

Tanımalıyız değil mi bir çiçeği, koklamadan önce.

Gülü seven dikenine mi katlanır yoksa, gülü alıp tek tek dikenlerini mi koparır? Ne gerek var kanatmaya elleri, işkenceye dönüştürmeye sevgiyi. “SINAV” bir gül neden olmasın ki, sadece dikenlerini koparman gereken? Neden bir dağa benzetilir aşılması güç yolları olan ya da bir at yarışına, canım atları kan ter içinde bırakan.
Düşün şimdi bir gül var elinde, sapında tam 7 dikeni olan. Şimdi şu an ister misin buracıkta çıkarıp atıverelim, avuçlarını kanatan o dikenleri.

*İsteksizlik olsun gülündeki ilk diken. Koparıp at sonra sımsıkı sarıl hedefine, amacına, tek arzuna. Adına ne dersen de şimdilik, uzaklarda olan en parlak yıldızına.
*Bilgi noksanlığı bir diğeri. Biraz zaman, biraz da emek sadece sana gereken çıkar listesini konu eksiklerinin hallet birer ikişer. Merak etme hala zamanın var.
*Pratikte sıra. Al kitaplarını çöz sorularını aldırmadan evdeki TV. sesine teneffüste koşturanlara, otobüste kıkırdayanlara.
*Çözülmeyen soruları da bırakma. Al hepsini tek tek sor sana yardım için bekleyen öğretmenlerine. Öğren doğrusunu ki bir daha batmasın ellerine.
*Bir de strateji belirlemeli di mi? Varsa ihtiyacın desteğe doğruca marş marş rehberlik servisine.
*Eee bunları denemek lazım bir yerlerde. Uygulamalı insan, görmeli sonucunu. O zaman deneme sınavlarında al soluğu.
*Küçücük bir diken mi kalmış orda ne? Tasaların, kaygıların olsun o da. En iyisi onu çıkarıp at. Çünkü elinden geleni yapıyorsun bil. Tüm cesaretinle, hevesinle, özveriyle…

Oğluma İstiklal Marşını öğretmeye çalışırken “Korkma” diye her başlayışımda “Korkuyorum anne!” diye karşılık almam gibi nedensiz yere seni korkutmalarına izin verme. Elbet benim gibi hatalarını anlayıp vazgeçeceklerdir.

Şimdi gülü alıp kokla, sonuna kadar doldur ciğerlerini. Gördün mü ne kadar güzel kokuyor? MİS GİBİ…